Sosyal Medya

Makale

Ey Halkım! Biliyorum bu satırları okuyanların ilk eleştirisi ‘kim bu halk’ olacaktır

Ey Halkım! SaÄŸduyun ve aklıselimin neyin haklı neyin haksız olduÄŸunu bilir. Ama saÄŸduyunu ve aklıselimini dumura uÄŸratacak büyük bir saldırı karşısındasın! Bunu unutma…

Ey Halkım! Seni oyun kurucu olarak görmek istemeyen ve senden korkan bedbahtların korkuları arasında, sana yönelik sevinç gösterileri ve yaltaklanmaları doÄŸru tespit ederek sana yöneltilen saldırıları boÅŸa çıkarmaya bir an önce baÅŸlaman gerek! Yoksa koyu karanlık bir zemin, korku dolu bir zulüm seni bekliyor…

Ey Halkım! Sana karşı riyakâr tutumların aslında seni kafese koyma girişimi olduğunu çok iyi biliyorsun! Sana yapılan şirinlikler aslında senin uzak görüşlülüğünü örtme çabalarından başka bir şey değil! Bu yüzden ortaya çıkan toz duman içinden hakikatin ayak seslerini duymaya çalışmalısın. Fakat buna ihtiyaç hissetmemen için sürekli seni yanıltan ve aldatan propaganda bombardımanına tutulmaktasın!

Ey Halkım! Senin için ölenler ve senin için öldürenlerin bütün bu cinayetleri aslında kendi paylarına düşeni almak için işlediğinin farkına varman şart! Güçlü bir sesle ve vakarlı bir kararlılıkla artık benim için kimse ne ölsün ne de öldürsün demenin vakti gelip geçiyor. Bu toz duman içinde bir sürü zulüm ve karanlık nokta oluşuyor. İşte bu sebeple senin vicdanında yaralar oluşuyor. Sonra bu yaralar gerçeğin ve hakikatin varlığını özümseme ve algılama yeteneğine zarar verecektir.

Ey Halkım! Sırtını senin düşmanlarına dayayan siyaset kurumları ve şiddet örgütleri senin adına savaşamaz ve seni asla özgürleştiremez, sen de bunun bilincindesin. Ama o makul duruşun ve temkinli yürüyüşün bunu sanki göz ardı ettiğin intibaını veriyor. Biraz silkinme ve ayağa kalkma vakti gelmiştir. Yeter demenin zamanı dolmak üzere, eğer sen bu işe girişmezsen, kan gövdeyi götürmekte, zulüm hayatı boğmak için vakit kolaçan etmektedir, bunu bilesin!

Ey Halkım! Sadece senin bir fiyatın yoktur. Ama senin adına konuÅŸan her kesin, her kesimin bir fiyatı olduÄŸunu unutma! Ve sana da bir fiyat biçmeye yeltendiklerini de unutma! Sana sunulan rüşvet ve okÅŸayıcı sözleri bir tarafa bırakıp gerçek yönelimlerini doÄŸru teÅŸhis ettiÄŸinden şüphem yok. Ama sesindeki vakar ve kararlılık yeterince duyulmuyor. Bu konuda aslında ortaya konulan gürültüden bu sesi duyma isteÄŸi olmayanların isteksizliÄŸini de hesaba katmalıyız… ‘Biz ne yaparsak halk bunu kabullenir’ yargısını boÅŸa çıkaracak bir çaba ortaya koymalısın...

Ey Halkım! Bu topraklar senin… Bu topraklar üzerinde hak iddia edenler seni temsil ettiÄŸi iddiasına sarılıyorlar. Sen de biliyorsun ki hiçbir vekil asil gibi iÅŸ göremez. O zaman asil olanın olaya el atması gerekmez mi? Yoksa ucu bucağı olmayan bir karmaÅŸanın varlığı kaçınılmaz olacak. Açık bir ÅŸekilde seni hiç kimsenin temsil etmeyeceÄŸini ve görevi verdiÄŸin kurum ve kiÅŸilerin de bunu geçici olarak yürütebileceklerini hatırlatmalısın…

Ey Halkım! Senin adına iş kotarabilmek için her türlü oyunu kuran oyuncuların oyununu bozmak şart olmuştur. Senin adına iş bitirebilmenin imkânlarını elde tutmak için oluşturulmuş medya, gazete, televizyon, aydın, siyasetçi, örgütler vs. iradeni gasp etmekten başka bir işe yaramamaktadır. Siyasi ve sosyal mühendislikler seni zapt-u rapt altına almaktan başka işe yaramamaktadır.

Ey Halkım! Sen adalet ve merhametle davranırsın, her iÅŸinde ÅŸefkat vardır. EÄŸer bir iÅŸte adalet, merhamet ve ÅŸefkat yoksa bil ki burada bir hile vardır. Ve bu hile seni kumpasa getirmek içindir. Çünkü sadece zulme ve karanlığa ayarlı kurumlar ve kiÅŸiler, zulmü ve karanlığı meÅŸrulaÅŸtırmaya çalışırlar ve her iÅŸlerinde bu cürümleri iÅŸlemeye bayılırlar…

Ey Halkım! Senin kafanı karıştırma iÅŸine soyunanlar senin dininde ve inançlarında bir şüphe uyandırma gayreti ile suret-i haktan görünerek geçmiÅŸinin hep tartışmalarla dolu olduÄŸunu, aslında güvenilecek bir tarihimizin olmadığını ağızlarında salya akıtarak dile getirirler. Bil ki bunların hepsi sadece sana kurulan tuzağı güçlendirmek için vardırlar. Bu söylemleri bilerek veya bilmeyerek dillendirenlerin büyük düşmanın ateÅŸine benzin taşıdıklarını bilmek gerekir. Çünkü biz biliyoruz ki yakıtı insanlar ve taÅŸlar olan ateÅŸe yardımcılarının odun taşıdığını… Odun taşıyıcılara dikkat etmek elzemdir. Senin dışında oluÅŸturulan tartışma alanlarına zaten sen uzak duruyorsun. Ama her hamle seni bir adım daha sessizliÄŸe gömmektedir. Bir ses vermenin vakti çatmıştır…

Ey Halkım! Dünyanın müstekbirleri senin geleceğini çalmak adına bir sürü ayartıcı oyun ve oyuncaklar icat ediyorlar. Ve bu oyun ve oyuncaklarla çocuklarının yetişmesine güya destek oluyorlar ve onları hayata hazırlıyorlar. Ama hazırladıkları hayat asla senin hayatın değil ve senin beğeneceğin, ahlaki olarak onaylayacağın bir hayat değildir. Onlar yaşamak isterler sen ise hayatı boş bir oyun ve eğlenceye dönüştürme yerine amel-i salih kılmaya çalışırsın.

Ey Halkım! Senin sessizliÄŸini kötü emelleri için kullanmak isteyenler kıyamete kadar sessiz kalmanı saÄŸlayacak argümanlar ve araçlar oluÅŸturma çabasına giriÅŸmiÅŸler ve dünya kaynaklarının önemli bir kısmını, hatta senin aç kalmana ve açlıktan ölmene sebep olacak kadar kullanarak seni baskı ve hüküm altına almak istiyorlar. Buna direnecek baÅŸka bir güç de yoktur. O yüzden bir an önce bu sessizliÄŸini yırtman ve gerekli adımları atarak kendi diriliÅŸini hayata geçirmen ÅŸart olmuÅŸtur. Yoksa hali pürmelâlimiz pekiyi olmayacaktır. Zulüm bu kadar ayyuka çıkarsa kıyamet yakın demektir. Zaten bu zorba ve zalimlerin bir derdi de Allah’ı (hâşâ) kıyamete zorlamaktır.

Ey halkım! Zorba ve zalimlerin yanında olduğu halde, senin yanında yer aldığını düşündüğün aptal, ahmak ve hamakat sahibi kişi, kurum ve yapıların sana verdiği zararı göğüsleme konusundaki cömertliğini biliyorum. Ama bu durum seni gittikçe zorlamaktadır. O yüzden bu senden görünenlere de bir şefkat tokadı atma gereği ortaya çıkmıştır. Onlara bilerek ya da bilmeyerek düşmana yardımcı olduklarını hatırlatmak elzem hale geldi. O dostlara da bir çift söz söyleme hakkını geciktirme artık!

Ey Halkım! Biliyorum bu satırları okuyanların ilk eleÅŸtirisi ‘kim bu halk’ olacaktır. Bu halkı her türlü oyun, desise ve kirli siyasetin dışında kalan sade insanlar olarak biliyorum ve onların büyük bir güç olduÄŸunu düşünüyorum. Onların meÅŸru gördükleri meÅŸru, gayr-i meÅŸru gördükleri de gayr-i meÅŸrudur. Çünkü onlar Kuran’da Halk ile Halık(Yaratıcı) arasındaki birliÄŸi ve bütünlüğü koruyanlardır. Ve onlar yer -yer Halık yerine kullanılan bir toplulukturlar. O yüzden onlar Allah’a daha yakındırlar. Ve bu yakınlıkları Allah’ı tarihe müdahale etmeye sebep teÅŸkil etmektedir. Ä°ÅŸte bu yüzden ben halkımdan biri olmayı her ÅŸeyden daha çok önemsiyorum…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.